6 Eylül 2011 Salı

SPA NEDİR

(Salus Per Aquam) Nedir?
Spa Salus Per Aquam Kısaca, "su ile gelen sağlık" anlamını veren "SPA" sözcüğü ile ilgili aynı anlamı taşıyan fakat farklı şekillerde yazılan kelimeler görmek mümkündür.
Örneğin; "Salus Per Aquam". "Sonus Per Aqua" "Salut Per Aqua" "Sanitas Per Aquas" bu sözcüklerin ortak anlamı; Latincede, su ile gelen sağlık, sudan gelen sağlık anlamını vermektedir. Latince "Sanitas", "Sağlık", "Aqua", "Su" kelimelerinin birleşimi sudan veya suyla gelen sağlık olarak bilinmektedir.
Genel anlamda; sağlığı, zindeliği, estetik ve güzelliği, iyileşmeyi su ve suyun iyileştirici gücüyle kazanma denebilir.
SPA yukarıdaki anlamlarının yanı sıra, bireye bedensel ve ruhsal açıdan iyileştirme ya da tedavi hizmeti sunmayı amaçlayan merkez anlamına da gelmektedir.
Tarihsel olarak bakıldığında spa nın geçmişi Roma İmparatorluğu na kadar uzanmakta.
Savaşlardan yorgun ve perişan dönen Romalı askerlerin yaralı bedenlerini iyileştirmek için inşa ettirdikleri banyolardaki tedaviye o dönem "Sanus Per Aquam" [SPA] sudan gelen sağlık- adı verilirmiş. Hatta bu dönemde aynı sebeple Belçika da kurulan, 14. yüzyılda meşhur olan ve günümüze dek gelen Spa isimli bir şehir de kurulmuş. Roma da başlayan fakat Avrupa da farklı şekillerde gelişen spa kültürü; tarih içinde, mineral suları, deniz suyu kullanımı ve daha pek çok terapiyi kapsamış.
Spa kültüründe, tarihsel olarak ana tema tedavi olarak ön plana çıkmakta ve bunun belirleyici formu da hidroterapi.
Kişilerin problemlerine göre her türlü ihtiyaçlarını ve beklentilerini karşılayan ve sağlıklarının daha iyiye gitmesi amacıyla kurulan ve güzellik merkezlerine bile Spa adı verilmeye başlandı.
Yani, sağlık merkezi, sağlık kulübü, dinlence ve tedavi merkezi anlamına gelmektedir. Spalardaki tedaviler ıslak terapiler (hidroterapi), kuru terapiler (masajlar, vücudun sarılıp sarmalanması), zindelik terapileri (oksijen teneffüsü) ve güzellik terapileri olarak sınıflandırılabilir. Bir spa merkezinde genellikle bir sauna, buhar odası ve spa havuzu bulunuyor.
Kelime anlamından daha geniş bir kapsama sahip olan SPA günümüzde yalnızca su ve çamur terapilerini değil sıcak su havuzu, çeşitli masaj terapileri, aroma terapileri, güzellik ve bakım gibi sağlık kür hizmetleri veren tesislere verilen bir isim olup su ile iyileşme, suyun kullanımından gelen sağlık, suyun sıcak, soğuk ve farklı biçimlerdeki akıtma, damlama, püskürtme gibi uygulamaları ile kazanılan dinlenme ve ferahlama duygularının edinildiği bütünleyici terapi anlamında da kullanılmaktadır.
Uluslararası SPA Birliğinin yapmış olduğu sınıflama ve tanımlar aşağıda verilmiştir. Buradaki sınıflamada adı geçen SPA çeşitlerinden bazıları, SPA konseptine uygunlukları ve gerçek SPA tanımına uyumları ise tartışılabilir.
1. Kulüp Spa: Fitness gibi sağlık hizmetlerini sunan kulüplerdir. Ayrıca günlük kullanıma dayalı Spa hizmetleri de sunulmaktadır.
2. Yolcu Gemisi-Cruise Spa: Bir yolcu gemisinde verilen wellness hizmetleri yanında Spa menüsü de bulunan kulüpler olup profesyonel tedaviler, kişisel egzersiz ve terapi programları sunulmaktadır.
3. Günlük Spa (Day Spa): En yaygın Spa türü olup günlük Spa hizmetleri sunulmaktadır.
4. Ziyaret/Tatil Destinasyon Spa: Fiziksel sağlık ve eğitim amaçlı profesyonelce yönetilen hizmet programları ile yerinde konaklama yapılması yoluyla sağlığın iyileştirilmesine yönelik hizmetler sunulmaktadır.
5. Sağlık/Medikal/Tıbbi Spa: Geniş kapsamlı sağlık ve wellness bakımlarını, geleneksel Spa hizmetleri ile birlikte alternatif ve modern tedavi hizmetlerinin verildiği merkez olup sağlık personeli tarafından verilen uygulamaları da kapsar.
6. Termal/Mineral/Kaplıca Spa: Kaynağından alınarak kullanılan doğal mineral, termal veya deniz suyu ile yapılan wellness - spa hizmetlerini ve hidroterapi uygulamalarını kapsar.
7. Tatil/Dinlenme Yeri/Otel/Resort Spa: Bir tatil yeri veya otel içinde yerleşik şekilde profesyonelce yönetilen spa hizmetlerinin, sağlık ve iyileştirme ünitelerinde spa mutfağı menü seçeneklerinin günlük veya daha uzun süreli sunulması olup wellness ve fitness hizmetlerinin de sunulmasını kapsar.
Kaplıcalara Girilemeyecek Durumlar Kaplıcalara Girilemeyecek Durumlar Bazı Durumlarda Uzmanlar Kaplıcalara Girmemeyi önerir bazı rahatsızlıkları bulunan kişilere şifalı suları ve kaplıcaları önermemektedir:
Ateşli hastalıklara tutulanlar.
Ameliyat geçirmiş, henüz yarası kapanmamış olanlar.
Kanamalı hastalıkları olanlar (hemoroid,mide)
Kanserliler ve tüberküloz hastaları Hamile kadınlar, doğum yapmış loğusa kadınlar ve adetli kadınlar.
Siroz hastası olanlar. İdrar zorluğu olanlar. Yüksek ve değişken tansiyonlu olanlar.
Yaşı küçük olanlar ve akli dengesi yerinde olmayanlar.
Astım hastası olanlar Herkes Kaplıcaya Girmemeli Termal ve kaplıca tercihinizi nerede kullanırsanız kullanın, öncelikle olarak doktor kontrolünden geçmeniz şart.
Kaplıca suları herkes için faydalı olmayabiliyor. Uzmanlar, kaplıca için sakıncalı olan hastalıkları şu şekilde sıralıyor:
Kanser, tüberküloz, kas hastalıkları, iltihabi tür eklem rahatsızlıkları, nörolojik hastalıkların çoğu, organ yetmezliği durumda; karaciğer, kalp, böbrek yetmezliği (hafif yetmezlik durumunda kontrollü olarak girebilirler),
akut kanaması olanlar, ağır anemiler, hipertansiyonun oynak olduğu dönemler, insüline bağlı diyabetteki hastalar, üçüncü aydan sonra hamileler.
Suya girdikten sonra, vücudunda normalden farklı bir değişiklik hissedenlerin ise (ateş yükselmesi, tansiyonda oynama gibi) mutlaka doktorla görüşmesi gerek.
Termal Tedavi Termal TedaviTermal Tedavi Mevsimi Genel olarak ifade etmek gerekirse, kaplıca tedavisinin mevsimi yoktur. Ancak gelenekler, bu konuda bir mevsim yaratmıştır.
Daha doğrusu, kişi, kendine uygun bir zaman seçmekle birlikte en uygun mevsim ve zaman İLKBAHAR ve SONBAHAR'dır.
Romatizmalılar, nevraljiler, ve şeker hastaları için yaz ayları, mide, bağırsak, karaciğer ve sinirle ilgili hastalıklar için de ilkbahar ve sonbahar ayları daha uygun mevsimdir.
Bir yılda iki kez kaplıca tedavisinde, mayıs ve eylül ayları seçilebilir.
Kaplıca bir hamam değildir. Şifa gücüne sahip yeraltı su kaynağı ve birer sağlık yurdudur.
Bu nedenle, o kaynaktan fışkıran suların nasıl ve nerelerde kullanıldığını oralara gidenlerin biraz olsun bilip öğrenmelerinde her zaman yarar vardır.
Ülkemiz ikliminin sertliği nedeniyle, ayrıca her kaplıcada kaloriferli otellerin olmayışı yüzünden insanlarımız, kaplıcalara çoğunlukla yaz aylarında gitmeyi tercih etmektedir.
Kaplıcada sabun ve benzeri temizleyici kullanmayınız. Tedavinin etkisini azaltır. Sıcak havuza yavaş yavaş girmeli, su içinde olabildiğince hareketsiz kalmalıdır.
Termal Tedavi Süresi Kaplıca tedavisinin önemli konularından biri de, kaplıcada kaç gün kalınacağıdır.
Bu süre 21 gün olmakla birlikte halkımız genellikle kaplıca tedavisini 15 gün olarak uygular. İçme tedavisi de öteden beri 3 gün olarak yapılır.
Genellikle üç haftalık ve 21 banyoluk kürlerin tedavi edici etkisi olduğu, uzmanların ortak görüşüdür.
Öte yandan, özel durumları dikkate alınırsa, her kişiyi 21 gün kaplıcada tutmanın mümkün olmadığı da düşünülmelidir. Kaplıca tedavisinin çok uzun süre devam etmesi de sakıncalıdır.
Hastanın alıştığı bir çevreden ayrı, disiplinli ve yorucu tedavilerle geçen bir hayat tarzı, hastalarda ruhi bunalımlar yaratabilir. Hastalar, içme ve kaplıcalara karşı bir tiksinti ve isteksizlik duymaya başlar.
Önemli görülen hastalıklarda, tedavi süresini, çoğunlukla kaplıca hekimi ayarlayabilir. Her hastanın durumu değişik olduğundan, tüm hastalara aynı süre ve aynı çeşit tedavinin uygulanamayacağı açıktır.
Mayıs ve Eylül ayları kaplıca için uygun zamanlardır. Kaplıca Tedavisinde Banyoların Süresi Kaplıcada ilk banyonun, on dakikalık bir süreyi kapsaması genellikle kabul edilmiştir. İkinci günden itibaren bu süre arttırılır ve yarım saate kadar uzatılır görüşü ağırlıktadır.
Kaplıca Kullanım Kuralları Kaplıcalarda Dikkat Edilmesi Gereken Kurallar Eleman sayısının tesisin büyüklüğü ve sunulan hizmetin boyutuyla orantılı olası gerekir.
Sağlık uygulamasına öncelik verilen tüm kaplıcaların sağlıkla ilgili her türlü uygulamaları, bu alanda yetişmiş sağlık personelinin denetiminde olmalıdır.
Eğitim görmemiş personelin bu uygulamaları yapması engellenmelidir.
Kaplıcalarda kullanılan her türlü havlu, peştamal gibi malzemeler klorla dezenfekte edilmeli, kaynar suda yıkanmalı, tersinden ve düz ütülenmelidir.
Kaplıca havuzlarının ve özellikle yüzülebilir büyüklükteki havuzların boşaltma ve drenaj güvenliği sağlanmalıdır.
Her türlü emici boru sisteminin ağzında güvenlik ızgaraları bulunmalıdır. Kaplıca sularına girmeden önce tüketicilerin banyo yapması veya duş alması sağlanmalıdır.
Kaplıca tesisatına ek bağlantılar ve onarımlar kaplıca tesisatının teknik planları göz önüne alınarak yetkili uzman kişilerce yapılmalıdır.
Kaplıca sularında flokülasyon, filtrasyon dezenfeksiyon aşamalarının ve kimyasal dengenin hatalı uygulanması sonucu meydana gelebilecek bulanıklık derin olmayan havuzlarda bile boğulma riskini arttırabilir.
Bu amaçla kullanılan kaplıca biriminde kurtarma ve boğulmaya müdahale konusunda ilkyardım eğitimi almış elemanlar bulunmalıdır.
Kaplıcalarda tuvalet birimleri, fiziki alt yapısı, sayısı, kullanıcı kişi sayısına göre standartlara uygun olmalıdır.
Şifalı Sular Şifalı Su Bir yer altı suyuna maden suyu veya şifalı su denilebilmesi için; 1 litresinde en az 1 gm. Mineral ve eşit değerler üzerinde karbondioksit, hidrojen sülfürün ve radon gazlarından en az biri bulunmalıdır.
* Kaplıcanın Etkinliği; aşağıdaki faktörlerle ilgilidir:
* Suyun sıcaklığı,
* İçerdiği kimyasal maddeler,
* Kaynak bölgesinde bulunan mikroskobik organizmalar,
* Havadaki nem oranı, havanın sıcaklığı,
* Atmosfer basıncı, * Rüzgar Şifalı Suyun Banyo Olarak Faydalı Olduğu Haller
* Romatizma
* Lumbago
* Siyatik
* Nevralji
* Nevrit
* Polinevrit
* Kadın Hastalıkları
* Kırık ve çıkıklardan sonraki mafsal yapışıklıklarında
* Havuz banyosu en uygun tedavidir. Şifalı Suyun İçme Olarak Faydalı Olduğu Haller
* Mide Bağırsak Tembelliği
* Ağız Kuruması
* Karaciğer Tembelliği
* Safra Kesesi Tembelliği
* Böbrek Tembelliği
* Böbrek Kum Ve Taşları
* Safra Kum Ve Taşları
* Ürogenital Sistem İltihabları (Sistit, Pyelit, Üretrit)
* Kronik Kabızlık (Konstipasyon)
* Her Türlü Mide Bağırsak Parazitleri
* Spastik Kolon
* Hormon Yetersizliği
* Baş Ağrısı Stres, eksoz ve bacalardan çıkan zehirli gazlar, gürültü ve sıkıcı şehir hayatı, hareketsizlik, vücudumuzdaki metabolik faaliyetleri olumsuz bir şekilde etkiler. Bunun sonucu olarak baş ağrısı, iştahsızlık, mide bağırsak tembelliği, kabızlık gibi belirgin şikayetler oluşur, safra kesesi tembelleşir, safra bağırsağa gerektiği kadar akmaz, safra koyulaşır. Karaciğer hücreleri tembelleştiği için safra imalı azalır. Kesedeki koyulaşmış safra kum ve taş teşekkülüne uygun bir ortam haline gelir. Böbrek faaliyetleri de zayıfladığı için aynı olay orada da olur. İçmecenin suyu sık aralıklarla içilerek birkaç müsil etkisinden sonra geniş aralıklarla (20-25 dakika) içilerek suyun bağırsak tarafından bir gıda gibi emilerek kana karışması sağlanır. Bu içme kürünün etkili olması için en az 1 hafta veya 10 gün sürmesi uygundur. Devamlı ishal olmak fayda yerine zararlı olabilir, bağırsak mukozasını aşındırdığı için kanama dahi olabilir. Yukarıda bahsettiğimiz gibi seyrek aralıklarla içilmesi ile kana karışan su vücudun en uzak köşelerine kadar ulaşarak etkilerini gösterir. Suyun bütün vücudumuzdaki hücrelerin hayati faaliyetini kamçılama, hızlandırma etkisi vardır. Ayrıca suyun aynı yönde radyoaktif etkisi de buna ilave edilmektedir. Su karaciğer hücrelerini aktive ederek safra imalini artırır, tembelleşmiş kesedeki koyulaşmış safra kesenin aktivasyonu ile bağırsağa ulaşır. Bol yeni safra keseyi doldurup boşaltarak yıkamış olur. Bütün vücudun hücrelerinin aynı şekilde çalışması hızlanarak (aktife olarak) hücreler arası boşluklarda yukarıda bahsettiğimiz nedenlerle biriken metabolizma sonu atılması gereken zehirli zararlı maddeler idrar, safra, ter, dışkı, tükrük, mide bağırsak salgıları, pankreas salgısı gibi boşaltım yolları ile bol bir şekilde dışarı atılır ve vücut tümü ile yıkanmış olarak sağlığına kavuşur. Aynı şekilde vücuttaki bütün hormonların aktive olduğu gibi kadın ve erkek hormonları da aktive edilerek cinsel arzunun uyarılmasını ve yetersizliğin tedavisini sağlar. Şifalı Suyun Banyo Olarak Zararlı Olduğu Haller
* Hamilelik, her çeşit kanamalı haller
* Kalp hastaları
* İleri yaşlılar
* Çok küçük bebekler
* Sara hastaları
* Verem kanser ve yüksek tansiyonlular
* Banyoya giremezler. Şifalı Suyun İçme Olarak Zararlı Olduğu Haller
* Mide Ülseri olanlar,
* Kalp Hastaları,
* Verem Kanser ve Nefritli hastalar,
* İleri Yaşlılar,
* Çok yüksek tansiyonlular,
* Prostat irileşmesi olanlar,
* Hamileler
* İçme olarak bu sudan yararlanamazlar.
İçme ve Banyonun Tarifi
1- Su aç karnına içilmelidir.
2- Önce sık aralıklarla içilerek bağırsak boşaltıldıktan sonra 15 ila 20 dakikalık aralıklarla birer bardak içilmeye devam edilmelidir.
3- Bütün gün su içerek devamlı ishal olmak faydalı değildir.
4- Yemek yendikten sonra tekrar açlık hissedinceye kadar su içilmemelidir.
5- Su içerken kabak çekirdeği fındık fıstık gibi mide ve bağırsağa dokunan yemişlerin yenmesi sakıncalıdır.
6- Safra kesesi, böbrek taş ve kumlarının atılması için suyun seyrek aralıklarla ve oldukça uzun bir süre içilmesi gerekmektedir.
7- Solucan, şerit, kıl kurdu için doktordan gerekli ilaç alınarak bu ilaçlar kullanıldıktan sonra bol su içerek birkaç defa kuvvetli müsil sağlanmalıdır.
8- Banyoya aç karnına veya çok hafif bir kahvaltıdan sonra girilmelidir.
9- Banyoya çok yavaş olarak girilmeli ve su içerisinde hareketsiz olarak 5 dakikadan fazla durulmamalıdır.
10- Havuzlarda atlamak, yüzmek, hareket etmek, başı su kurnası altında tutmak tehlikelidir.
11- Havuzlarda yapılan banyolar her yerde bulunmayan şifalı suya ait bir tedavi banyosudur. Ve bunun temiz kalması şarttır. Bu havuzlarda çamaşır yıkamak, sabun kullanmak, keselenmek, tükürmek, başkasına su sıçratmak kirli vücut ve çamaşırlarla havuza girmek ve buna benzer kirletici hareketlerde bulunmak çok sayın misafirlerimizin sıhhatleri icabı sakıncalıdır. Ayrıca kaplıca suyunda sabunun köpürmediği ve kesilerek suyu kirlettiği vücutta ve saçlarda temizlenmesi güç yağlı bir pislik tabakası bıraktığının bilinmesi önemle duyurulur.

TERMAL TEDAVİ ŞEKİLLERİ

Balneoterapi
Toprak, su ve iklim kaynaklı şifalı etkenlerin banyo, içme ve inhalasyon şeklinde seri halde uygulanmaları ile yapılan, ortam değişimi de sağlayarak bu yörenin iklim ve biyolojik ortamının da etkisi altında ve kür tarzında gerçekleştirilen bir tedavi yöntemidir.

Termal sular Çıkış sıcaklıkları 20°C üzerinde olan sulardır.

Mineralli sular Litrelerinde 1gr. üzerinde çözünmüş mineral içeren sulardır.
Termomineral sular Hem çıkış 20°C üzerinde olan hem de litrelerinde 1gr. üzerinde çözünmüş mineral içeren sulardır.

Banyo kürü
-
Tam banyo, (havuzda veya küvette omuz hizasına kadar suya girme şekli)- Dörtte üç banyo, (sekizinci kaburga hizasına kadar suya girme şeklinde)- Yarım banyo, (göbek hizasına kadar suya girme şeklinde)
-
Lokal banyo. (kol ve bacaklara lokal olarak uygulama şeklinde)
İçme kürü - Mineralli suyun içilmesi şeklinde.

İnhalasyon kürü - Mineralli suyun buhar ve aerosol halinde solunum yollarına uygulanması şeklinde.

İrrigasyon kürü - Ağız, burun, boğaz ve bağırsak yıkamaları şeklinde.

TERMAL NEDİR

Mineralize termal suların ve bunlara ait çamurların, banyo, içme, solunum yolu ile kullanılması, ayrıca iklim kürü, fizik tedavi, rehabilitasyon, mekanoterapi, beden eğitimi, masaj, psikoterapi, diyet vb. yan tedavilerle birleştirilmesi ile oluşturulan kür uygulamalarının uzman hekim denetiminde yapıldığı sağlık tesislerine kaplıca denilmektedir.

Madensuyunun yer yüzüne çıktığı kaynağa kaynarca, madensularından yararlanmak üzere kaynarcaların çevresinde kurulan tesislere de genel olarak kaplıca ya da ılıca denmektedir. Kaplıca sularından banyo ve içme kürleriyle yaralanılmaktadır. İçme kürü olarak yararlanılan kaplıcalara içmece de denilmektedir.

Termal Su, Bronşitten Böbrek Taşına
Kadar Pek Çok Hastalığa İyi Geliyor

    * Astım bronşiyal, kronik bronşit, alerjik üst solunum yolu hastalıkları, pnömokonyoz
    * Egzama, akne, nörodermit, kronik rezidüel ürtiker
    * Kireçlenmeler, yumuşak doku romatizmaları
    * Kompanse kalp yetmezliği, fonksiyonel dolaşım bozukluğu, esansiyel hipertansiyon, varisler, periferik arter hastalıkları
    * Mide hastalıkları, şeker hastalığı, obezite, gut, karaciğer-safra kesesi fonksiyonel yetmezlikleri
    * Kronik piyelonefrit, kronik sistit, kronik prostatit, böbrek taşları, fonsiyonel yetmezlik
    * Merkezî ve periferik kronik inflamatuar hastalıklar, omurga hastalıkları, travmatik lezyonlar, spastik paraliziler, nöro ve myopatiler, vasküler nörolojik hastalıklar, inme rehabilitasyonu, nöro-vejetatif distoni - Kadın doğum hastalıkları.

Kaplıca tedavisi nasıl uygulanır

Birincisi kaplıca tedavisine gidilir yani kaplıca tedavisi ortam değişikliğiyle olan bir tedavi. O yüzden de günümüzde çok önemli sağlık turizminin ilk şekli kaplıca tedavisi. Bu birtakım avantajlar sağlıyor, ortam değişimi sağlıyor, yaşadığınız ortamdaki olumsuz faktörlerden uzaklaşmış oluyorsunuz ve gidip etki mekanizmasında çok değişik yönler var tabi ama bir tanesi ortam değişikliği. Sonra o kaplıcada banyo uygulamasını hergün, yarım saat, 38 derecede, 20 dakika alıyorsunuz. Bu bir uyarı, sonuçta bu uyarı seri bir şekilde tekrarlanıyor ve 10 günlük, 15 günlük, 3 haftalık kaplıca tedavisi sonunda toplam bir genel etki elde ediliyo

Kaplıca tedavisi hangi hastalıklarda uygulanır

Kaplıca tedavisi hangi hastalıklarda uygulanır?

Kaplıca tedavisinin geleneksel olarak en sık kullanıldığı hastalık grubu romatizmal hastalıklar. Bu ülkemizde %95, Avrupa ortalaması %60 ama aslında ayrıntıya baktığımızda hemen hemen her sistem hastalığında kaplıca tedavisi kullanılabilir. Birinci romatizmal hastalıklar, bunların hemen hemen her tipi ama bazı özel hastalıklarda kullanılmıyor mesela sedef, behçet gibi ama gerek inflamatual gerek dejeneratif gerekse yumuşak doku romatizmalarında etkin bir tedavi yöntemi. İkinci sırada bütün Dünya'da ve Türkiye'de de dermatolojik rahatsızlıklar ve bunların da en çok bilineni psiroyadis sedef hastalığı ama onun dışında atopik dermatiti, egzama, akne gibi hatta vitiligo gibi bazı rahatsızlıklar güneş tedavisiyle birlikte kombine. kaplıca kürlerinde tedavi ediliyor.















Daha sonra solunum sistemi rahatsızlıkları geliyor. Kronşk bronşit, asma hatta üst solunum yolu kulak burun boğaz rahatsızlıkları, irrigasyonlar, inhelasyonlar tarzında sinüzit, saman nezlesi ya da alerjik rinit, bu tür rahatsızlıklar, kardiyovasküler sistem rahatsızlıkları, hipertansiyon gibi ya da periferik damar yetersizlikleri gerek venez olsun, gerek artelyal olsun tabi bunların özel geliştirilmiş yöntemleri ve özel suların buralarda kullanılması lazım. Mesela bazı jinekolojik hastalıklar, erkeklerde prostatit gibi bazı sorunlar ve bazı metabolik hastalıklar, diyabet gibi kut gibi kanda asiditeye eğilim gibi, uygunsuz seçildiğinde uygun yöntemler kullanıldığında hemen hemen bütün kronik karakterli sistem hastalıklarında kaplıca tedavisi kullanılabilir ve zaten Avrupa'da kullanılmakta ama Türkiye'de en yaygın romatizmal hastalıklar.

TERMAL TEDAVİ NEDİR

KAPLICALAR










KAPLICA TEDAVİSİ NEDİR ?
Sıcak, madensel yeraltı sularının tedavi edici etkilerden banyo veya kısmi banyo şeklinde yararlanılmasına Kaplıca Tedavisi veya BALNEOTERAPİ denir.

MADENSEL SULAR NASIL OLUŞUR ?
Madensel sular:derinlere sızan yer üstü sularının ve/veya derinlerde oluşan suların yeryüzüne çıkması ile oluşur.
Bu sular yollarına çıkan mineralleri, tuzları, gazları ve radyoaktif maddeleri eriterek bünyelerine katar, bazen de ısınarak yeryüzüne çıkarlar.

KAPLICANIN ETKİNLİĞİ HANGİ FAKTÖRLERLE İLGİLİDİR ?
Suyun sıcaklığı, İçerdiği kimyasal maddeler, Kaynak bölgesinde bulunan mikroskobik organizmalar, Havadaki nem oranı, Havanın sıcaklığı, Atmosfer basıncı, Rüzgar...

KAS-İSKELET SİSTEMİ HASTALIKLARINDA KAPLICANIN YERİ NEDİR ?
Kas-İskelet sistemi hastalıklarında temel tedavi yöntemleri :
İstirahat Hasta bölgenin korunması, İlaç tedavisi, Fizik tedavisi, Egzersiz tedavisi, Rehabilitasyon, Cerrahi tedavidir.
Kaplıca tedavisi Fizik Tedavinin Hidroterapi (su ile yapılan tedavi) alt grubu içinde değerlendirilebilir. Temel tedavi yöntemleri ile kombine edilerek doktor kontrolünde uygulanacak olan Kaplıca Tedavisi Kas-İskelet sistemi hastalıklarında büyük yararlar sağlayabilir.

HANGİ HASTALIKLARDA KULLANILIR ?
Kireçlenmeler, İltihabi romatizmalar, Yumuşak doku romatizmaları, Mekanik bel ve boyun problemleri, Çalışma şart ve ortamına bağlı ağrılı tablolar, Ortopedik problemler; kırık sekelleri,ameliyat komplikasyonları, Spor yaralanmaları, Kas hastalıkları, Nörolojik hasarlara bağlı problemler.

KAPLICANIN ETKİLERİ NASIL OLUŞUR ?
Kesin olarak bilinmemektedir.Kaplıcanın tedavi edici etkisi iki ana mekanizma ile açıklanır:
Biyokimyasal-Spesifik etki; su içinde bulunan erimiş mineral ve gazların deri yoluyla emilmesi sonucu vücut metabolizmasında değişikliklere sebep olmaları,
Termal-Nonspesifik etki; suyun sıcaklığı ve çevre faktörlerin etkisi ile kan dolaşımının artması, metabolizmanın hızlanması, sinir sisteminin ve hormonal sistemlerin uyarılması.

KAS-İSKELET SİSTEMİ HASTALIKLARINDA HANGİ ÇEŞİT KAPLICA SULARI FAYDALIDIR ?
Kas-İskelet Sistemi hastalıklarında genellikle tuzlu,kükürtlü,karbondioksitli,oligometalik ve radyoaktif sular etkili olmaktadır. (Kütahya Yoncalı bölgesindeki sular bu özelliktedir)

DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR NELERDİR ?
Hastalığın kesin teşhisi konulmalıdır
Hastalığın aktivasyon derecesi, yaptığı lokal ve sistemik hasarlar değerlendirilmelidir.
Hastanın sistemik-dahiliye kontrolü mutlaka yapılmalıdır
Hasta kaplıca kürü esnasında izlenmeli,yararlı ve zararlı etkiler gözlenmelidir

HANGİ HASTALAR KAPLICAYA GİREMEZ ?
Ateşli hastalıklar, sistem enfeksiyonları,
Alevli dönemde iltihabı-romatizmal hastalıklar,
Ağır kansızlık,
Kanser ve benzeri habis hastalıklar,
Kanamalı hastalıklar ve kanamaya meyil,
Kadınlarda adet dönemleri, gebelik ve doğum sonrası dönemler,
Ağır kalp, Akciğer, Böbrek ve Karaciğer hastalıkları ve yetmezlikleri,
Koroner arter hastalıkları; kalp krizi geçirmiş hastalar, yakın zamanda kalp anjini-spazmı geçirmiş hastalar,
Oynak hipertansiyonu veya kan basıncı sürekli sistolik 150 mmHg üzerinde seyreden hastalar
Yaygın varisler, iltihabı ve/veya tıkayıcı damar hastalıkları,
Kontrol altına alınmamış ve insüline bağımlı şeker hastalığı,
Akut yada kronik üriner, bilier ve istestinal tıkanmalar,
Açık yaralar,
6-12 aydan yeni, antikoagülan kullanan, yüksek risk faktörüne sahip Serebrovasküler hastalığa bağlı yarım felçli hastalar (hiç girmeseler daha iyi ),
Epilepsi ve benzeri nöbet geçiren hastalar,
Akıl hastaları ve ağır psikolojik problemleri olan hastalar,
İleri yaşta ve düşkün hastalar,
Aşırı şişman hastalar,

KAPLICA SULARINDA HANGİ ŞEKİLLERDE FAYDALANILIR ?
Kaplıcalardan:banyo, oturma banyosu, kısmi banyo, çamur banyosu ve buhar banyosu olarak faydalanılabilir.

KAPLICA TEDAVİSİ NASIL UYGULANIR ?
Tedavi süresi ve şekli; hastanın ve hastalığın durumuna, suyun özelliklerine göre belirlenir,
Tedavi süresi ortalama 2-3 haftadır. Toplam banyo sayısı 15-20 civarında tutulur.
Kürler günlük veya günaşırı yapılır. Günlük kürlerde haftada bir gün ara verilir.
Banyo süresi 5-25 dakika olarak belirlenir.Süre başlangıçta az tutulur, giderek artırılır.
Banyo kürleri genellikle sabahları hafif bir kahvaltıdan sonra uygulanmalıdır.
Yeterli sıvı desteği sağlanmalıdır.
Hastalar kürden önce mutlaka mesane ve bağırsaklarını boşaltmalıdır.
Banyo içinde en rahat pozisyonda durulmalıdır.
Suyun kaldırma kuvvetinden dolayı su içinde egzersiz kolay yapılır.
Su içinde hareket deriden mineral ve gaz emilimini artırır,
·Fazla hareket dolaşım sisteminde aşırı yüklenmelere sebep olur.
·Banyodan sonra hasta iyice kurulanmalı ve iyi havalandırılmış bir odada 30-60 dakika dinlendirilmelidir.
·Kaplıca kürü esnasında sebze ve meyve ağırlıklı gıdalar tercih edilmelidir.

KAPLICA YAN ETKİLERİ NELERDİR ?
Duyarlı hastalarda sıcağa tahammülsüzlük, fenalık hissi, baş ağrısı, tansiyon yükselmesi, çarpıntı, su elektrolit bozuklukları, ateş vs. olabilir.

YAN ETKİLER NASIL TEDAVİ EDİLİR ?
Bu hastalar hemen ortamdan uzaklaştırılıp dinlendirilmeli, gerekli müdahaleler yapılmalı ve tedavi protokolü gözden geçirilmelidir.

KAPLICA KRİZİ NEDİR ?
Kaplıca tedavisi başladıktan 4-7 gün sonra şikayetler azalmaya başlamışken birdenbire ağrılarda artma, ateş yükselmesi, uykusuzluk, iştahsızlık, bulantı-kusma, kabızlık ve ishal, çarpıntı, terleme, üşüme, sıcağa ve soğuğa tahammülsüzlük benzeri bulguları olan bir tablo ortaya çıkar. Buna Kaplıca-banyo Reaksiyonu ve Termal Krizi denir. Sebebi hormonal ve sinirsel uyum mekanizmalarının bozulmasıdır.Acil tedavi gerekmektedir.
Adapazarı-Kuzuluk Kaplıcaları
Afyon-Gazlıgöl Termal Turizm Merkezi
Afyon'a 22 km. uzaklıkta, Eskişehir karayolu ve demiryolu güzergahları üzerindedir. Su sıcaklığı: 40-71 derecedir. Romatizmal, kalp ve dolaşım sistemi, böbrek ve idrar yolları, karaciğer, safrakesesi, sindirim sistemi, metabolizma bozuklukları, kireçlenme ve cilt hastalıklarına iyi geldiği söylenmektedir.
Afyon-Sandıklı-Hüdai Termal Turizm Merkezi
Sandıklı İlçesi’ne 7, Afyon’a 66 km. uzaklıktadır. Su sıcaklığı 70 derecedir. Romatizmal hastalıklar, ağrılı sendromlar, kalp ve kan dolaşımı hastalıkları, eklem-kireçlenme rahatsızlığı, sinir ve kas yorgunluğu, kadın hastalıkları tedavileri için gidilmektedir.
Afyon-Ömer ve Gecek Termal Turizm Merkezi
Afyon-Kütahya karayolu üzerinde, Afyon’a uzaklığı 15 km. uzaklıktadır. Su sıcaklığı 51-98 derecedir. Romatizmal, deri, kalp ve kan dolaşımı, sindirim, eklem ve kireçlenme, karaciğer, safrakesesi, beslenme bozukluğu, sinirsel ve kadın hastalıklarını tedavi amacıyla tercih edilmektedir.
Ankara-Kızılcahamam Termal Turizm Merkezi
Kızılcahamam İlçesi’ndedir. Su sıcaklığı kaplıca kaynağında 47 derecedir. İçme kürleri; karaciğer, safra kesesi, mide, bağırsak ve metabolizma hastalıkları için, banyo kürleri ise; kalp, dolaşım bozuklukları, romatizma için uygulanmaktadır.
Balıkesir-Gönen Termal Turizm Merkezi
Gönen İlçesi’nde, Gönen çayı kenarındadır. Su sıcaklığı 52 derecedir. İçme kürleri; karaciğer, safra yolları, böbrek fonksiyonları için, banyo kürleri ise; romatizma, kırık sekelleri, ağrılı ve iltihaplı kadın hastalıkları, kalın bağırsakların ağrılı, spastik iltihapları, damar sertliği, nörolojik ve vasküler komplikasyon sekelleleri ve nekahet dönemleri için uygulanmaktadır.
Bursa-Çekirge Termal Turizm Merkezi
Bursa’nın Çekirge mevkiindedir. Su ısısı 47-78 derecedir. Banyo kürleri; romatizmal sendromlar, hareket sisteminin diğer ağrılı hastalıkları, kronik iltihaplı ve ağrılı kadın hastalıkları, damar tıkanıkları için uygulanmaktadır. İçme kürleri ise; karaciğer, safra yolları, hafif diabet, kriz devrelerinin dışında gut hastalığı, kanda fazla miktarda yağ birikintileri görülen şişmanlıklar için uygulanmaktadır.
Bursa-İnegol Oylat Termal Turizm Merkezi
Bursa’nın İnegöl İlçesi’nin 27 km. güneyindedir. Suyun ısısı 40 derecedir. Şişmanlıkta etkili olduğu belirtiliyor.
Çanakkale-Ezine-Kestanbol Termal Turizm Merkezi
Çanakkale’nin Ezine İlçesi’ne 15 km. Marmara Denizi’ne ise 2 km. uzaklıktadır. Suyun ısısı ana kaynakta 67 derece, çamur suyunda 68 derecedir. Banyo, çamur banyosu, inhalasyon, serpinti kürleri ile iltihaplı kadın hastalıkları, romatizma, siyatik, kireçlenme, bazı kemik tüberkülozlarında etkili olduğu belirtiliyor.
Denizli-Pamukkale Termal Turizm Merkezi
Ege Bölgesinde, Denizli ilinin 20 km. kuzeyinde, tarihi Hierapolis harabelerinin yanındadır. Suyun Isısı: 33-35,5 derecedir. İçme kürleri; sindirim sistemi, özellikle mide, bağırsak, karaciğer, safra yolları fonksiyon bozuklukları, safra kesesi ve safra yollarının kronik iltihapları, taşları, şişmanlık, diyabet, gut için uygulanmaktadır. Banyo kürleri ise; dolaşım sistemine ait hastalıklar, kalp, beyin ve atar damarlardaki iskemik sendromlar, damar sertliği, tansiyon değişimi, bronşiyal astım vakalarında uygulanmaktadır.
Eskişehir-Sarıcakaya-Sakar Termal Turizm Merkezi
Eskişehir’e 33 km. uzaklıkta Sarıcakaya ilçesindedir. Su ısısı 35 derecedir. Diyabet, şişmanlık, gut gibi hastalıklarda kanda birikmiş unsurları, bu arada şeker ve yağları temizlediği, asit ürik fazlalığının idrarla atılmasını sağladığı, böbrek taşlarının büyümesine engel olduğu ileri sürülmektedir.
İzmir Balçova (Agamemnon) Termal Turizm Merkezi
Adnan Menderes Havalimanına 25 km., kent merkezine ise 8 km. uzaklıktadır. Kaynak ve kuyu sularının sıcaklığı 45-140 derece arasında değişmektedir. Romatizmal hastalıklar, sindirim sistemi, göz hastalıkları, metabolizma bozuklukları, karaciğer-safra kesesi hastalıkları, dolaşım ve kalp hastalıkları, sinir sistemi hastalıklarına iyi geldiği ileri sürülmektedir.
İzmir-Çeşme-Sifne Ilıca ve İçmeleri
Çeşme İlçesi’nin 6-7 km. doğusundadır. Su sıcaklığı 42 derecedir. Banyo ve çamur kürlerinin romatizmal hastalıklar, kadın hastalıkları, metabolizma bozuklukları üzerinde etkili olduğu, içme kürlerinin ise müshil etkisi yaptığı, karaciğer, safra kesesi ve pankreasın salgı faaliyetini hızlandırdığı belirtilmektedir.
Konya-Ilgın Termal Turizm Merkezi
Konya’ya 88 km. uzaklıkta, Ilgın ilçesinde, Ilgın-Akşehir yolunun ikinci kilometresinde bulunmaktadır. Su sıcaklığı 42 derecedir. Romatizmal sendromlar, karaciğer, safra yolları, metabolizma hastalıklarının tedavisinde faydalanılmaktadır.
Kütahya-Harlek (Ilıcaköy) Termal Turizm Merkezi
Kütahya-Eskişehir yolu üzerinde, Kütahya’ya 27 km. uzaklıktadır. Su sıcaklığı 25-43 derece arasındadır. Romatizmal hastalıklar, karaciğer, safra yolları ve cilt üzerinde etkili olduğu belirtilmektedir.
Manisa-Demirci-Hisar Kaplıcaları ve Termal Tesisleri
Demirci ilçesine 4 km. mesafede bulunan Hisar Kaplıcalarının çeşitli romatizmal hastalıklarda, metabolizma hastalıklarında ve mide-bağırsak hastalıklarında tedavi maksatlı kullanılmaktadır. Su sıcaklığı 37-48 derece arasında değişmektedir.
Muğla-Köyceğiz-Sultaniye Termal Turizm Merkezi
Köyceğiz Gölü’nün batı sahilinde ve Ölemez Dağı’nın eteklerindedir. Su sıcaklığı 42 derecedir. Romatizmal hastalıklar, cilt, kan dolaşımı, kalp hastalıkları, solunum yolu, sinir sistemi böbrek ve idrar yolları rahatsızlıkları, kadın hastalıkları, metabolizma bozuklukları ve nekahet dönemlerinde etkili olduğu belirtilmektedir.
Samsun-Havza Aslan Ağzı-Kızgözü Kaplıcaları
Samsun Ankara karayolu üzerinde, 85. kilometrededir. Çeşitli romatizma, kırık-çıkık sekelleri ve mevzi ağrıları, sinir, mide, bağırsak, metabolizma, kansızlık gibi hastalıklara iyileştirici etki yaptığı söylenmektedir. Su sıcaklığı 56 derecedir.
Sivas-Kangal Balıklı (Yılanlı) Çermik
Sivas’a bağlı Kangal İlçesi’nin 17 km. kuzeydoğusundadır. Su sıcaklığı 36 derecedir. Vücuttaki yara, sivilce, egzama, sedef gibi cilt hastalıklarına karşı tercih edilmektedir.
Tuzla Kaplıcaları Sağlık ve Turizm Tesisleri
E-5 Karayolu’nun 400 m güneyinde, sahil yolu üzerindedir. Sabiha Gökçen Havalimanına 17 km mesafededir.
Romatizmal hastalıklar (romatoid artrid), kireçlenmeler, kadınlarda görülen fonksiyonel kısırlık ve iltihabi hastalıklar, ortopedik ameliyatlar sonrası iş ve normal yaşantıya sağlıklı dönebilme gibi pek çok hastalığa iyi geldiği belirtilmektedir.
Şifalı suların içme bölümü ise mide-barsak sistemi hastalılarından kronik gastrid, mide salgı bozukluğu ve kabızlığa, böbrek ve idrar yolları hastalıklarından böbrek taşları, kronik böbrek ve yolları iltihaplarına, şeker hastalığına ve safra kesesi taşlarına iyi geldiği belirtilmektedir.
Yalova-Armutlu

Yalova Termal Turizm Merkezi
Yalova İlinin 11 km. batısında, ormanlık bir boğaz içindedir. Su sıcaklığı 55-60 derecedir. Banyo kürleri; romatizmal hastalıklar başta olmak üzere, hareket sisteminin ağrılı hastalıkları, ameliyat geçirmiş ağrılı batın hastalıkları, kronik iltihaplı ve ağrılı kadın hastalıkları, bacaklardaki bazı damar tıkanıkları için uygulanmaktadır. İçme ve banyo kürleri ise diyabet, gut, şişmanlık gibi metabolizma hastalıkları, kanda biriken kolesterin, lipid gibi yağ cisimlerinin temizlenmesi ve asit ürik birikiminin idrar yoluyla atılması için uygulanmaktadır.

TERMAL-KAPLICA-TESİSLERİ-BOLU-MUDURNU

































UNUTULMAYACAK BİR VADİ MASALI
SAROT TERMAL VADİ –BOLU-MUDURNU
TÜRKİYE-TERMAL-TATİLKÖYÜ-KAPLICA-SAĞLIK-YATIRIM-SPA-HİDROTERAPİ-SAUNA-ÜCRETSİZ HAVUZ-DİSNEYLAND-BOLU DAĞINA DENİZ SUYU GETİRDİK. 0212 540 16 16-0505 577 34 60
26 havuz, 2 Türk hamamı, 2 sauna, 2 buhar odası ve bay-bayan ayrı sağlık merkezleri alışveriş merkezleri, restaurantlar, fast foodlar, mescidi içinde bulunan kültür merkezi, konferans salonları, özel aile banyoları, aqua park, çocukları için kreş, çay bahçeleri, otoparkın yanı sıra ihityaç duyan konukların uzman hekim, diyetisyen, fizyoterapistler eşliğinde yayarlanabileceği kaplasmlı fizik tedavi ve rehabiitasyon merkezleri bulunmaktadır. SAROT TERMAL VADİ, Bağkur, SSK, Emekli Sandığı ve Özel Sigorta Kurumu Mensuplarına Ücretsiz Sağlık Hizmeti.ÜYELERİMİZE  yarım Check-Up hizmeti ücretsiz.SAROT TERMAL SU Tarihi kayıtlara göre; böbrek, üst solunum yolları hastalıkları, karaciğer iltihabında, safra kesesi hastalıklarında, kadın hastalıkları, mide hastalıkları, sedef, akne, egzama gibi cilt hastalıkları, karaciğer yetmezliği, nörolojik hastalıkların tedevi sürecinde, idrar yolları e romatizma hastalıklarına iyi geldiği söylenen kaplıca suyunun insanlara şifa ve güzellik getirdiği söylenmektedir.
MESAFELER:
İstanbul - Sarot Termal Vadi: 200 km Ankara - Sarot Termal Vadi: 250 km Bursa - Sarot Termal Vadi: 200 km İzmir - Sarot Termal Vadi: 510 km Bolu - Sarot Termal Vadi: 80 kmAbant - Sarot Termal Vadi: 20 km Adapazarı - Sarot Termal Vadi: 70 km.SAROT THERMAL SU
ROMATİZMAL HASTALIKLAR
KİREÇLEME
SEDEF,
CİLT RAHATSIZLIGI,
KRONİK BRONŞİT,
OBEZITE,

(içilince),
MİDE RAHATSIZLIKLARI,
KARACİGER İLTİHAPLANMALARI,
SİROZ,
KADIN HASTALIKLARI,
BÖBREK TASI KIRILMASI.
DANIŞMA HATTI , İSTANBUL SATIŞ OFİS.0212 540 16 16
0505 577 34 60